Escort Beykent Beylikdüzü Koca Yarrakla Nota Basmayı Öğrendi Piyano İçin

Açıklama

Escort Beykent Beylikdüzü  olarak 26 ahir ömrüm boyunca ikili ilişkiler konusunda çok kırıldım ve hayal kırıklığına uğradım. Beklentiler konusunda “karşımdakilerle anlaşmazlığı düştüm” diyerek kendimi avutuyordum. Doğru aşkı bulma huşunda her daim kendimi motive ederek denemelerimi sürdürdüm. Beni çok seven, bana çok değer veren insanlarla ilişkiler yaşadım. Ben bir şey hissetmeyince tam anlamıyla kendimi o ilişkiye ait hissedemedim. Bu seferde dedim ki “tamam benim tam anlamıyla yüksek şeyler hissettiğim insanlarla olmalıyım”. Oldukça klişe olacak ama “hayat siz planlar yaparken; akıp giden ve karşınıza çıkanlardır” gibi bir söz okumuştum bir yerlerde.

İşte aşk hayatım hakkında verdiğim “benim hissetmem yeter kararı” hayat tarafından patlatıldı. Karşımdaki insanında duyguları olduğunu unutan ben ve egom adeta duvara tosladık. 6 yıl boyunca aşık olduğumu iddia ettiğim bir adamın peşinden koştum. Aynen kesinlikle okuduğunuz gibi “peşinden koştum!” Sürekli mesaj attım, aradım, sordum hatta minimum doğal afetleri kullanarak “iyi misin” mesajları attım. Onunla karşılaşabilmek için gittiği yerlerde 6-7 tur attım. Ancak karşımdaki insan tamamen bencil ve kendinden başka birini düşünmeyen bir insanmış.

Escort Beykent olarak Ben bunu geç anladım ve yıllarda boşuna çabaladığımı geç de olsa dank ettim. Takıntıya dönüşen bu durumdan kurtulup kendimi daha özgür hissettiğim bir anda hayatımın aşkıyla tanıştım. O kadar bir anda o kadar hesapsız ve kitapsız oldu ki adeta nutkum tutuldu. Şaşkınlıktan donakaldım. 2 yıl önce bir arkadaş ortamında tanışmıştık ve o zaman ikimizin de bambaşka hayatları vardı. O zaman da ondaki enerjiyi fark etmiştim ve dikkatimi çekmişti. Ancak o zaman başka bir kafada olduğum için asla aklımın ucundan dahi geçmemişti.

Yıllar sonrasında birçok sefer denk geldik ve aramızda büyük bir enerji oluştu. Dikkatimi çekmek için her defasında benimle tanıştı. O kadar sevimli bir adamdı ki dedim “kız bu adamda şeytan tüyü var dikkat et, kendini kaptırma”. Dedim de ne oldu sanki anında kendimi onun kimyasında buldum. İlk görüştüğümüzde yarım saat oturmayı planlamıştık ama 7-8 saatin sonunda anca evlerimize dönebildik. Çok eğlenceliydi ve her cümlesinden samimiyet akıyordu. En sevdiğim özelliği ise çok gülmesi ve güldürmesiydi. Onu yıllardır tanıyor gibiydim.

İşte o dakika anladım bu adam benim hayatımda olmalıydı. Girdiği ortamda hemen dikkat çeken ve herkesle anında anlaşabilen uyumlu bir adamdı. Gözümün içerisine bakıyor ve üzerime titriyordu. Bana sarılırken bile kırmaktan ya da incitmekten korkarak şefkatli ve nazik davranıyordu. İnanılmaz sıcaktı ve merhametliydi. Sadece bana değil; hayvanlara karşı da öyleydi. Güldüğünde o kadar içtendi ki sokaklar çınlar ve gözlerinden ışıltılar çıkardı. Delidoluydu biraz asi ve yaramaz. Kendine has tarzı ve davranışlarıyla kendine hayran bırakmayı başarırdı. Benden öncesinde çapkın olduğunu söylüyorlar. Hoş buna hiç şaşırmadım çünkü ağzı gerçekten çok iyi laf yapıyor.